junniorkid
  Neler Oldu Neler...
 

 

banner_en_eski_krater
Uluslararası bir bilimsel araştırma ekibi, Grönland'da üç milyar yıl önce meydana gelmiş bir asteroid çarpması sounucunda oluşan devasa bir krater bulduklarını açıkladılar.

 

Araştırmacılar, 100 kilometre genişliğindeki kraterin bir kısmını Batı Grönland'ın Maniitsoq bölgesi yakınlarında buldular ve kraterin 3 milyar yaşında olduğunu tahmin ediyorlar. Daha önce bilinen en büyük ve en eski krater, 300 kilometre çapı ile Güney Afrika'da bulunan Vredefort krateriydi.

Ay yüzeyinde gerçekleşmiş meteor çarpmalarının izleri bugün kolay farkedilebilir durumda. Ancak kıtaların ayrılması ve yer değiştirmesi, rağmur ve rüzgar sebebiyle tarih öncesi dönemlerde dünyada meydana gelmiş krater oluşumlarını tespit etmek zorlaşıyor. Ay'dan çok daha büyük olan dünyamızda çok ciddi çarpışmalar meydana gelmiş olmalı. Ancak şu ana kadar dünyada sadece 180 krater tespit edilebildi.

Cardiff Üniversitesi Dünya ve Okyanus Bilimleri bölümünden Dr. Iain McDonald'a göre bu keşif, bir milyardan eski kraterlerin de tespit edilip üzerinde çalışılabileceği anlamına geliyor.

 banner_ruzgar_turbinleri_buyuyecek

Daha büyük rüzgar türbinleri daha fazla enerji üretirler ama daha küçük rüzgar türbini grupları da aynı enerjiyi üretebilir. Peki soru şu, daha fazla enerjiyi, çevre dostu bir şekilde nasıl üretirsiniz? Devasa boyutlarda rüzgar türbinleri üreterek bunu gerçekleştirmek mümkün olabilir.

Şu an aktif olarak çalışır durumdaki dünyanın en büyük rüzgar türbini yaklaşık 122 metre pervane çapına sahip ve 7,5 megawatt enerji üretebiliyor. Bu elbette ki küçük bir boyut değil ancak Avrupa Birliği bunun iki katı büyüklüğünde bir rüzgar türbini inşa ederek, bu türbinin her 6 dönüşünde bir 20 megawatt enerji üretmeyi planlıyor.

Aşağıda rüzgar türbinlerini büyüklüklerine göre kıyaslayan bir digram bulunmakta. Büyüklüklerin daha iyi anlaşılabilmesi için Airbus A380'de diagrama dahil edilmiş.

Daha büyük türbinler, aynı zamanda ciddi anlamda enerji verimliliği de sağlıyor. Aşağıdaki diagramda bu verimllik artışıı da görebilirsiniz. Boyutlardaki her ikiye katlama, kilowatt başına %14'lük bir verimlilik artışı sağlıyor.


Kaynak: http://nextbigfuture.com/2012/06/800-foot-tall-wind-turbines-are.html

 

 

Yılın en uzun günü, neden en sıcak günü değildir?

 

21 Haziran geldiğinde yılın en uzun gününü yaşarız ancak en yüksek hava sıcaklığı bundan ancak bir iki ay sonra gerçekleşir. Neden?

Eğer haziran ayında bir kere olsun plajda olmuşsanız, bunu anlayabilirsiniz. Deniz ve okyanuslar haziran ayında soğuktur. Kışın dağlarda biriken karlar ve henüz erimeye başlamış buzullar sebebiyle yeni yeni ısınan deniz ve okyanuslar ancak bir iki ay sonra daha sıcak hale gelir.

Ağustos ayında okyanus suyu sıcaklığı hazirana göre daha fazla olacaktır. Yerin ve okyanusların kış sonrası en yüksek sıcaklığa ulaşmaları için daha fazla aya ihtiyaçları vardır. İşte bu da neden en uzun günde en sıcak günü yaşamadığımızı basitçe açıklıyor.

 

 

Suda sadece güneş ışığını kullanan yapay yaprak

 


Universitat Jaume I’ den Profesör Juan Bisquert liderliğindeki Fotovoltaik ve Optoelektronik Cihazlar grubunun bilim adamı ve araştırmacıları  suda sadece güneş ışığını kullanarak bağımsız bir şekilde yarı iletken malzemelerle hidrojen üreten bir cihaz geliştirdi.

Yapay fotosentez diye isimlendirilen bu teknoloji için doğal olarak gerçekleşen fotosentezden esinlenildi.(Fotosentez: Yeşil bitkilerin Güneş ışığı kullanarak organik materyali organik bileşikleri çevirme süreci, Adenozin Trifosfat-ATP molekülünün bağlarında depolanmış kimyasal enerjiyi serbest bırakma ve şeker veya karbonhidratlar gibi enerjik bileşikleri elde etme)

Hidrojenin bu verimli üretimi, yarı iletken malzemeler kullanıyor. “Cihazın enerji verimliliği, pazarlamayı düşünecek kadar yeterli olmasa da, biz hem bu hem bu teknolojinin 21. Yüzyılın enerji taleplerini karşılamak üzere gerçek bir alternatif olduğunu göstermek için hem de enerji verimliliğini arttırmak için çeşitli yollar üzerinde çalışıyoruz” diyor araştırmacılardan biri olan Sixto Giménez.

Hidrojen, oksijenli bileşiği halinde(H2O) yeryüzünde bol bulunan bir elementtir. Hidrojen molekülü atmosferik oksijenle reaksiyona girip yakıldığında açığa çıkacak olan büyük miktarda enerji içerir, su ise bu yanma işlemi sonucunda oluşur. Suyu yakıt olarak H2’ye dönüştürme amacıyla, H2O farklı bileşenleri şekline dönüştürülmeli ki proses yenilenebilir bir yolla(fosil yakıtlar kullanmadan) taşınabilsin. Bu cihazı kullanmak için güneş enerjisine güvenmek gerekli; çünkü güneş enerjisi, başka yardım olmadan, bitkilerdekine benzer bir yolla suyu parçalayarak hidrojen formuna dönüştürmek üzere kimyasal reaksiyonları başlatır. Bu nedenle, bu cihazlar yapay yaprak olarak adlandırılırlar.

Bu cihaz sulu bir çözelti içerisine batırılmıştır, bir ışık kaynağıyla aydınlatıldığı zaman, hirojenin gaz kabarcıkları oluşturduğu görülür. İlk olarak, araştırma ekibi oksitleyici maddeli bir çözelti kullandı ve hidrojenin fotonlar tarafından üretim evrelerini inceledi. “Şimdi en büyük zorluk” diyor çözeltiyi geliştiren ekipten olan Ivan Mora ve devam ediyor sözlerine: “Cihazı en verimli hale getirmek amacıyla yarı iletken materyal ve onun arayüzünün sulu ortamla birlikte oluşan fiziksel-kimyasal süreci anlamak.”

Yapay yaprağın geliştirilmesi, proseste kullanılacak materyalin seçiminin zorluğundan dolayı büyük bir bilimsel araştırmadır. Sürekli çalışıyor ve çürümüyor. Şu anda, Universitat Jaume I’den Fotovoltaik ve Optoelektronik Cihazlar grubu, cihazın bu özellikleri ile uygulanabilirliğini gösteren MIT’in Boston’daki Kuzey Amerika Laboratuvarları ve Denver’daki NREL ile birlikte uluslar arası düzeydeki birkaç araştırma grubundan biri,. Araştırma ekibinin lideri Juan Bisquert’ e göre “diğer cihazlara kıyasla UJI tarafından geliştirilen cihazlar, düşük maliyetli ve gelen ışığın fotonlarını geniş oranda toplama avantajına sahiptir.”

Araştırma ekibi üyeleri: Eva Maria Barea, Francisco Fabregat, Roberto Trevisan, Maria Victoria González, Pau Rodenas, Pablo P. Boix and Laura Badia

Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2012/05/120523102057.htm

 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol